Gümüş

Elementlerin Periyodik cetvelinde yer alan 47 atom numarasına sahip gümüş "Ag" şeklinde gösterilmektedir. Çok eski tarihlerde gümüş, dünyanın farklı bölgelerinde ve az miktarda bulunan doğal gümüş yerlerinden elde edilmekteydi. Doğal gümüş, saf bir şekilde ya da bazı element ve metallerle alışım oluşturmuş bir şekilde bulunmaktaydı. İskandinav ülkelerinde ve Güney Amerika'da yapılan bazı kazılar sonucunda büyük ölçülere sahip işlenmiş gümüş külçeleri bulunmuştur. İspanya'da 1860 tarihinde yapılan bir kazı sonucunda ise muazzam ölçülerde gümüş külçesi çıkarılmıştır. Ağırlığının 8 ton olduğu belirtilmektedir. Bu örnekler göz ardı edildiği zaman genellikle gümüş, yer kabuğuna yayılmış bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Arsenik ya da antimonla, sülfür, argentit ve gümüş klorür şeklinde filizlere sahiptir. Bunların arasında en çok rastlanan filiz türleri ise gümüş klorür ve argentit'tir.

Saf bir şekilde bulunan gümüşün yanında bazı elementler ile bir arada olan gümüş de mevcuttur. Bu karışım içinde bulunan gümüşü ayırmak için genellikle 2 yöntem kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi kurşunla karıştırma yöntemidir. Saf olmayan gümüş cevheri kurşun ya da kurşun filizi kullanılarak fırında eritilir. Bu söz konusu olan işlem sonucunda ise gümüş-kurşun karışımı elde edilir. Kolay bir şekilde kurşun-gümüş karışımı ayrıştırılır ve saf olan gümüş elde edilir. İkinci yöntem, amalgama yöntemidir. Çamur bir vaziyete getirilen gümüş cevheri tuz ve cıva katılarak karıştırılır. Bu işlem sonucunda elementel gümüş elde edilir. Kolayca ayrışan bu elementler çıkarılarak saf gümüş elde edilir. Bilinen başlıca yöntemler bunlardır. Fakat kullanılan başka yöntemlerin olduğu da söylenmektedir.

Gümüş ışığı etkili bir şekilde yansıtabilen, kolay bir biçimde şekil alabilen sünek bir metaldir. Gümüş gramajı göz önüne alındığında en az maddeyle en çok verim elde edilen elementlerdendir. 1 gram gümüş kullanılarak yaklaşık olarak 2 km uzunluğunda bir tel çekilebilmektedir. Kristallenme özelliği de bulunan gümüş altıgen ve küp olarak kullanılır. Atmosfer ortamında kolay bir şekilde oksitlenmeye uğramaz. Bakır ve altın elementi ile kıyaslandığı zaman altından daha kolay, bakırdan daha zor oksitlenir. Bazı organik maddelere ve asitlere karşı dayanıklı bir maddedir. Fakat sülfürik asit ya da nitrik aside maruz kaldığında kolayca erimektedir. Kükürt ve kükürt bileşiğini içeren birçok madde ile hemen birleşir. Gümüş eşyaların kararması olayı bu havada bulunan hidrojen sülfür ya da yumurta gibi yiyeceklerde bulunan kükürtten kaynaklanmaktadır. Çoğu özelliği bakır ile aynı olan gümüş, bakırın bazı bileşiklerinde 2 değerlikli olmasından dolayı gümüşten ayrılmaktadır.

Birçok alanda kullanılan gümüş, son yıllarda kullanım alanlarını da genişletmiştir. Sizlere başlıca kullanım alanlarını söylemeye çalışacağım;
En çok kullanıldığı alanlar süs eşyası ve takı yapımıdır. Güzel görünümü sayesinde özellikle bayanların vazgeçilmezi olan bir yapıya sahiptir. Bunun yanında dişçilik, fotoğraf sanayisi, yapay yağmur yağdırma, pil yapımı gibi farklı alanlarda da kullanılmaktadır. Önceleri elektriği çok iyi bir şekilde iletmesinden dolayı elektrik tellerinde de kullanılan gümüş, nadir bulunması ve değerli olması sebebiyle artık kullanılmamaktadır.

Kükürt ile tepkimeye giren gümüş zamanla kararır. Bu kararmanın olması kaçınılmazdır. Fakat böyle bir durumun olması bu gümüşün eski haline geri döndürülemeyeceği anlamına gelmemektedir. Bunun için yapılması gerekilen şey: Bir kap içerisine 5 litre su ve 5 gram siyanür konularak yapılır. Kaynama noktasına gelindiğinde kararmış olan gümüş bu kaba konularak 20 saniye kadar bekletilir. Bu işlem sonucunda gümüş eski haline gelmektedir.

Gümüş Yorumları
		Kırmızı sayı	Yorumu Gönder >>